“Akupunktur tedavisi yüzyıllar önce bulunan ve günümüzde çok daha fazla tercih edilir hale gelen bir tedavi yöntemidir. Akupunkturun doğduğu ülke Çin’dir. Çin tıbbının en önemli yapı taşlarından biri olan bu tedavi yöntemi, zamanla Asya kıtasına ve hemen ardından Uzak Doğu ülkelerine de yayıldı. 17. yüzyılda Afrika ve Avrasya kıtaları da akupunktur ile tanıştı ve böylece tüm dünyada bilinen, uygulanan bir tedavi yöntemine dönüştü.

İnsan vücudu zıtlıklardan doğan bir denge ile ayakta durur. Bu dengeyi koruyan ve devamını sağlayan ise otonom sinir sistemidir. Uyku halindeyken dahi iç organların çalışmaya devam etmesi ve görevlerini yerine getirmeleri otonom sinir sistemi sayesindedir. Bu sistemin çalışmasını sağlayan ise adrenalin, noradrenalin ve asetiklolin gibi hormonlardır. Bu mükemmel sistemde dengenin bozulması rahatsızlıkları beraberinde getirir. Akupunktur da işte bu noktada devreye girer. Sistemi dengelemeye ve dengenin devamlılığını sağlamaya yardımcı olur. Vücudun kendi kendini tedavi ettiği bir yöntem olan akupunkturun yan etkisi yoktur. “